VURULURSUN
Avcıdan korkarsan uçmayı unutursun
Bulutlara bakamazsın utancından
Belki ölüm uzaktır
Ama, yaşamaktan yorulursun
Bilmek en ağırı olsa da tüm yüklerin
Görmek en dayanılmazı olsa da eylemlerin
Bildiğin kadar insansın
Söylediğin kadar yalnız
Ve dünyanın üzerinde
Sevebildiğin kadar mutlusun
Atını karanlığın üzerine sürüyorsan
Tünelin ucundaki ışığaysa sevdan
Duyuyorsan isyanını dağ başında kardelenin
Ve fabrikada, tarlada
Senin de nasır tutuyorsa ellerin
On iki saat vardiyada gün sayıyorsa bedenin
Bildiklerinin gördüklerinin yüküyse belini büken
Ve bütün bunların arasında
İnsanların yüzlerinden okuyorken yalanı
Hâlâ sevebiliyorsan onları
Ekmeğine katık edebiliyorsan umut dolu yarınları
İşte o zaman insansın
Sen ellerinde namluların sızısı
Soğuğun, açlığın kol gezdiği evlerde
Bir başına
Aç, susuz
Köylerinde ateşlerin pusu kurduğu
Ve sefaletin kol gezdiği gönüllerde
Ayakkabılarının altındaki çamura inat
Gülebiliyorsan bembeyaz düşlerinle
Ve buza kesmiş ellerinle
Savuruyorsan toprağa umudu
İşte o zaman adam gibi adamsın
Yaşamın boş bir çuval gibi duruyorsa
Dünyaya boşa gelmişsin
Unutma, Ölümden korkarsan yaşamayı unutursun
Kanatların öksüz kalır iki yanında
Ve kandırsan bile tüm dünyayı
Yüreğinden kaçamazsın
Yorulursun...
Çiçekli bir bahar sabahı
Maziden gelen bir kurşun çalar kapını
Vurulursun...
Ali Haydar Timisi
---------------------------------------------------------------------------------
Emeğimsin
Ne zaman yağmur yağsa bu şehre
Bir sevda türküsüdür
Yarım kalmış bir ömür gibi
dönüp duran dilimde
Seni ben canımın içine saklarım
Sonra küskün yıldızlardan süzüp sevdanı
Ağlarım...
Ne zaman gözyaşın yağsa yüzüne
Güneşin nefesi değse sesine
Seni ben
Sayrılı bir mıh gibi
Yüreğime saplarım
Sonra ceplerime doldurup anıları
Yaramaz bir çocuk gibi
Kaçarım...
Bir uçurumdur bekler yolumu
Bir kuş havalanır
Kanadında gülüşün
Göçüp gider kervanımda sevdan
Bir ateştir sarar yüreğimi
Yanarım...
Ali Haydar Timisi
Wednesday, January 17, 2007
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment